Çağla İşbilir
28 Kas 2022
En son güncellendiği tarih: 2 Ara 2022
Henüz alenileşmemiş bir eserden her ne şekil ve tarzda olursa olsun faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. (FSEK m. 20/1) Alenileşmiş eserler için ise kanun birtakım sınırlar getirmiştir. Kanunkoyucunun mali haklaragetirdiği sınırlar esas, yer ve süreye ilişkindir. Bizim inceleyeceğimiz sınırlamasüre sınırlamasıdır.
Eser sahibine tanınan manevi hakların koruması herhangi bir süreyle sınırlı değildir. FSEK kapsamındaki süre sınırları eser sahibinin mali haklarına ilişkindir.
Koruma süreleri yalnızca eser sahibinin mali haklarını ilgilendirdiği için ilk olarak “mali hak” kavramı incelenmelidir.
Ayrıca bu hakların birbirine bağlılığı yoktur, mali haklardan birinin kullanılması veya devri diğerine etki etmeyecektir.
Kanunda sayılan mali haklar şunlardır:
• İşleme Hakkı
• Çoğaltma Hakkı
• Yayma Hakkı
• Temsil Hakkı
• İşaret, Ses ve/veya Görüntü Nakline Yarayan Araçlarla Umuma İletim Hakkı
Kanun koyucunun madde 26’nın kapsamına almadığı iki durumu görmekteyiz.
“46 ve 47 nci maddelerdeki haller dışında koruma süresinin bitiminden sonra herkes, eser sahibine tanınanmali haklardan faydalanabilir.” Maddenin haricî tuttuğu durumlar; “devletin faydalanma salahiyetinin” ve “kamuya maletme”nin bulunduğu hallerdir.
"7. Devletin faydalanma salahiyeti:"
(1)
Madde 46 –
Çoğaltma ve yayımı eser sahibi tarafından açıkça men edilmemiş olan ve umumi kütüphane, müze ve benzeri müesseselerde saklı bulunan henüz yayımlanmamış veya alenileşmemiş eserler, mali haklarla ilgili koruma süresi dolmuş olmak şartıyla, bulunduğu kamu kurum ve kuruluşuna ait olur. Bunlardan kamu kurum ve kuruluşları ile bilimsel vesair amaçla yararlanmak isteyen kişi ve kuruluşların izin alacakları merci ve bunlardan alınacak ücretlerle bu ücretlerin hangi kültürel gayelerde sarfedileceği ve diğer hususlar, Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
"8. Kamuya maletme:"
Madde 47 –
Bu hususta karar verilebilmesi için eserin, Türkiye’de veya Türkiye dışında Türk vatandaşları tarafından vücuda getirilmiş olması gerekir.
Cumhurbaşkanı kararında;
1. Eser ve sahibinin adı,
2. Hakları kullanacak makam veya müessese,
3. Hak sahiplerine, talep üzerine ödenecekbedelin nasıl belirleneceği ve bu bedelinhangi kurum tarafından
ödeneceği,
4. Eserden gelir elde edilmesi hâlindebu gelirin hangi gayelere tahsisedileceği, yazılır.
Cumhurbaşkanı kararında belirtilen eserin, topluma ulaşmasısağlanacak şekilde yayımlanması zorunludur."
Bu iki hal dışında eser sahibinin mali haklarının süreyle sınırlandırıldığını görmekteyiz.
Kanunun 7. maddesine baktığımızda kanun koyucunun alenileştirme ve yayımlama için farklı tanımlar yaptığını görmekteyiz:
"Madde 7 –
f.1: Hak sahibinin rızasiyle umuma arzedilen bir eser alenileşmiş sayılır.
f.2: Bir eserin aslından çoğaltma ile elde edilen nüshaları hak sahibinin rızasiyle satışa çıkarılma veya dağıtılma yahut diğer bir şekilde ticaret mevkiine konulma suretiyle umuma arzedilirse o eseryayımlanmış sayılır."
Hakların koruma sürelerinin başladığıtarihin hesaplamalarında kullanmamız gereken an
alenileşme anıdır.
Mali haklar, eser sahibinin yaşamı boyunca ve ölümünü takiben 70 yıl boyunca korunur.1 Eğer bir eser anonimse, 70 senelik süre alenileşmeden itibaren başlar. Bu süre, eserin ilk kez alenileştiği yıldan sonraki senenin ilk gününden itibaren hesaplanır. Anonim eserin sahibi, 70 yıl dolmadan önce kendisinin eser sahibi olduğunu ispat ederse; eser sahibinin ölümünden itibaren 70 yıllık süre uygulanarak hakları korunur. (FSEK m. 27/f.3) İlk eser sahibi tüzel kişi ise koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.
Suluk Cahit, Karasu Rauf, Nal Temel: Fikri Mülkiyet Hukuku, Ankara 2021
Şahin, Ayşenur: “Fikri Hukukta Eser Sahibinin Mali Haklarının Korunması”, Erzurum 2009, s 132-139.