top of page
Yazarın fotoğrafıAv. Nurdan Gizem Oral

Alan Adı Uyuşmazlıklarının Çözümü ve ICANN Yeknesak Politikaları


1. ALAN ADI (DOMAİN NAME)


Alan adı, İnternet Alan Adları Yönetmeliği’nde “internet alan adı” kavramı üzerinden tanımlanmış olup kavram ile ilgili olarak Yönetmeliğin 3. maddesinde; “internet üzerinde bulunan bilgisayar veya internet sitelerinin adresini belirlemek için kullanılan internet protokol adreslerini tanımlayan adlar” şeklindeki ibarelere yer verilmiştir. (İnternet Alan Adları Yönetmeliği Md. 3) İnternet protokol adresleri ise gündelik hayatta daha sık “IP” adresi olarak ifade edilen ve esasen rakamlardan meydana gelen bir adres türüdür. Bununla birlikte IP adresleri, rakamlardan oluştuğundan internet sitesi ziyaretçilerinin IP adresini oluşturan rakamları aklında tutması yahut okuması kolay değildir. Bu nedenle internet adreslerini tanımlanabilir kılmak için alan adı sistemine geçilmesi ihtiyacı doğmuştur. [1]


Söz gelimi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’ne ait web sitesinin IP adresinin 24565689 şeklindeki rakamlardan oluştuğunu düşünelim, bu adresin akılda tutulması oldukça zor olduğundan “asbu.edu.tr” şeklindeki bir alan adının, web sitesini hatırda kalır hale getireceği aşikardır. Bu nedenle internet sitelerini adlandırmak amacıyla alan adları oluşturulmuş, web siteleri rakamların yanı sıra ayırt edici bir işaret ile tanımlanabilir hale getirilmiştir.


Alan adı başvuruları ise yine İnternet Alan Adları Yönetmeliği’nde de açıkça belirtildiği üzere Bilgi Teknolojileri Kurumu tarafından onaylanıp listeye alınan Kayıt Kuruluşları nezdinde yapılmakta olup Kayıt Kuruluşları; alan adı başvuruları, alan adının yenilenmesi, iptal gibi işlemleri yönetmekte, alan adları ile ilgili işlemlere aracılık etmektedir. (İnternet Alan Adları Yönetmeliği Md. 3) Örneğin ODTÜ Geliştirme Vakfı Bilgi Teknolojileri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi; .tr uzantılı alan adlarının tescili açısından yetkili bir kayıt kuruluşudur. Bunun gibi diğer yetkili kayıt kuruluşlarına Bilgi Teknolojileri Kurumu internet sayfasında yer verilmiş; .tr uzantılı alan adlarının tescilini yapan kayıt kuruluşları ise TRABİS web sayfası üzerinde ayrıca belirtilmiştir. [2]


Alan adı tescilleri; “first came, first served” ilkesi doğrultusunda gerçekleştirilmekte; alan adı başvurusunu ilk yapan kişi o alan adını kullanma hakkına sahip olmaktadır.[3] Tescil aşamasında, başvurucunun bir başkasına ait hakları ihlal etmediğine ilişkin beyanı yeterli olup kayıt kuruluşu hak ihlaline dair herhangi bir araştırma yapma yükümlülüğüne haiz değildir. Nitekim İnternet Alan Adı Yönetmeliği’nde yetkili kayıt kuruluşlarına bu neviden bir yükümlülük getirilmemiş; alan adı başvurusunda bulunan kişinin başvuru aşamasında belirli başlı taahhütlerde bulunacağı belirtilmekle yetinilmiştir. Keza bu taahhütlerin ihlali halinde de makale konusu uyuşmazlık çözüm yöntemine başvuruların önü açılmıştır.


Alan adı başvurularının, kayıt kuruluşu tarafından tescili açısından tek kıstas ise alan adının daha önce tescil edilmemiş olmasına bağlanmıştır. Bu anlamda first came, first serve ilkesi doğrultusunda alan adı ile ilgili yapılan ilk başvurunun kabul göreceği; sonraki başvurunun ise kabul görmeyeceği, sonraki başvuru sahibinin var ise bir hak ihlali bu ihlale yönelik devlet mahkemeleri nezdinde yahut makale konusu uyuşmazlık çözüm yöntemini kullanarak önceki başvurunun iptalini, değiştirilmesini ya da devredilmesini talep edebileceği aşikardır. Söz gelimi; çiçeksepeti markasının sahibinden evvel bir kimse, çiçeksepeti.com alan adına ilişkin bir alan adı başvurusunda bulunmuş ise ve çiçeksepeti.com alan adı daha evvel tescil edilmemiş ise bu kişinin alan adını, çiçeksepeti markası kendisine ait olmasa dahi üzerine tescil edebileceği aşikardır. Zira ilk gelen, alan adını alabilecektir (first came, first served). Ancak bu noktada çiçeksepeti markasının sahibinin, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7. maddesinde yer alan “işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması” hükmüne binaen işaretin ticaret alanında kullanımının yasaklanmasını talep edebileceği ve bu hususta yasal yollara başvurabileceği ortadadır.


Görüldüğü üzere, her ne kadar marka ya da herhangi bir işaret üzerinde hak sahibi olan kişiler, bu hak sahipliğini mahkemeler ya da uyuşmazlık çözüm merkezlerinde ileri sürebilecek ise de hak ileri sürülmediği müddetçe iyi niyetli olmayan, bazı kimselerin hak sahibinden evvel alan adı başvurusunda bulunarak haksız bir menfaat edebileceği sarihtir. Alan adı ile ilgili uyuşmazlıklar da genel anlamı ile first came, first serve ilkesinin doğurduğu dezavantaj üzerinde şekillenmektedir.


2. ALAN ADLARININ HUKUKİ NİTELİĞİ


Alan adları; marka, tasarım, patent, fikir ve sanat eserleri gibi mevzuat hükümleri ile ayrıntılı bir biçimde düzenleme altına alınmamış, alan adlarının hukuki olarak hangi kapsamda değerlendirileceği açıkça belirtilmemiştir. Ancak alan adlarının, marka ya da fikir ve sanat eseri olarak korunmayacağı açıktır. Nitekim alan adları ne markalar gibi Türk Patent Kurumu nezdinde tescile tabi olup ne de sınırlı bir süre ile korunmaktadır. Ne de Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda tanımlanan “eser” niteliğini taşımaktadır. Keza alan adlarının patent, tasarım yahut faydalı model kapsamında olmadığı da aşikardır. Ancak alan adları; bir markaya ait işareti pek tabi içerebilecektir.


Bununla birlikte alan adlarının, tıpkı markalarda olduğu gibi ayırt edici bir işlevinin bulunduğu; bir web sitesini diğer web sitesinden ayırmaya yaradığı açıktır. Bu anlamda doktrindeki pek çok yazar, alan adlarının “ayırt edici işaret” kavramına dahil olduğu kanaatindedir. [4]


Bu doğrultuda alan adları kapsamında yapılan hak ihlalleri Türk Ticaret Kanunu kapsamında haksız rekabet hükümlerince koruma altına alınmakta, Yargıtay içtihatları da haksız rekabet hükümleri üzerinden şekillenmektedir. Bunun dışında Sınai Mülkiyet Kanunu’nun markalar ile ilgili olarak yukarıda yer verilen 7. maddesi doğrultusunda da uyuşmazlıklar meydana gelmekte ve marka sahipleri ilgili hüküm doğrultusunda alan adının kullanımının yasaklanmasını talep edebilmektedirler. Makale konusu UDRP’de ise doğrudan alan adının haksız kullanımı belirli yaptırımlara tabi tutulmuş, belirli şartların varlığı halinde alan adının iptalinin, devrinin ya da değiştirilmesinin talep edilebileceği ön görülmüştür.


3. ALAN ADI TÜRLERİ


Alan adları, birinci derece alan adları ile ikinci derece alan adları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Örneğin; “asbu.com” şeklindeki bir alan adında; “.com” ibaresi birinci derece; “asbu” ise ikinci derece alan adını ihtiva etmektedir. Birinci derece alan adları ise; gTLD (jenerik birinci derece alan adları), ccTLD (ülke kodu birinci derece alan adı) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ülke kodlu alan adlarına; “.tr, .deu, .ru” şeklindeki alan adları örnek gösterilebilir. Jenerik birinci derece alan adları ise “.com, .edu, .gov, .net, .org” şeklindeki alan adlarından oluşmaktadır.


Yukarıda yer verilen alan adı türleri, ICANN’in Alan Adı Uyuşmazlık Çözümü Yeknesak Kuralları Uniform Domain Name Dispute Resolution Policy – UDRP açısından önem arz etmekte olup UDRP yalnızca jenerik birinci derece alan adları açısından uygulanabilir niteliktedir. Meğer ki, ülke kodlu alan adları için kayıt kuruluşu tarafından yetki tanınmış olsun.[5] Zira “.tr” uzantılı alan adlarının UDRP kapsamına dahil olacağına dair bir yetki verilmemiştir. [6] “.tr.” uzantılı alan adları ise İnternet Alan Adları Yönetmeliği’nde belirtildiği üzere UÇHS (internet hizmet çözüm sağlayıcıları) tarafından oluşturulan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi ile giderilebilecektir. (İnternet Alan Adları Yönetmeliği md. 23)


4. ALAN ADI UYUŞMAZLIKLARININ ICANN NEZDİNDE ÇÖZÜMÜ


Alan adlarının tahsisi, yalnızca daha önce tescil edilmemiş olma şartına bağlandığından oldukça kolay bir işlem olup bu kolaylık haksız kullanımların önünü açmaktadır. Bunun yanı sıra alan adları, yalnızca bir bölgeyi değil internet dünyasının tamamını ilgilendirmekte olup bir alan adı, dünya genelinde geçerlilik kazanmaktadır. Bu anlamda bir markaya ilişkin alan adı; o markanın hiç kullanılmadığı bir ülkede dahi tescil edilebilmekte ve marka sahibinin menfaatleri ihlal edilebilmektedir. Dolayısıyla alan adı tahsis edenlerin farklı ülkelerde bulunması, her ülkenin farklı mevzuatının bulunması doğacak uyuşmazlıkların yerel mahkemeler nezdinde çözümünü karmaşıklaştırmakta ve sonuç almayı zorlaştırmaktadır. Bu nedenle alan adı ile ilgili uyuşmazlıkların çözümü bakımından dünya genelinde kullanılabilecek alternatif bir uyuşmazlık çözüm mekanizması gerekliliği hasıl olmuştur. Bu doğrultuda ICANN, Alan İsmi Uyuşmazlıklarının Halli için Yeknesak Politikalar’ı (UDRP) geliştirmiş ve bu politikalar kapsamında alan adına ilişkin uyuşmazlıkların tüm dünya üzerinden kolaylıkla çözülebilmesi için bir mekanizma doğurmuştur.


İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu (ICANN, İngilizce Internet Corporation for Assigned Names and Numbers) kâr amacı gütmeyen bir özel sektör kuruluşu olup 1998 yılında kurulmuştur. [7] Her ne kadar ICANN bir kamu kuruluşu olduğu yönünde izlenim yaratmakta ise de kendisini bir özel kuruluş olarak tanımlamaktadır. Bu husus, Amerika’da bir yargı sürecinde de tartışılmış, ICANN’ın bir kamu kurumu olmadığı kanaatine varılmıştır. [8]


ICANN, “one world, one internet” vizyonu ile [9] hareket etmekte ve internet ile ilgili dünya genelinde teknik, idari ve politika gelişimlerini koordine etmektedir. [10] ICANN, üstlenmiş olduğu bu koordinasyon yükümlülüğü doğrultusunda Alan İsmi Uyuşmazlıklarının Halli için Yeknesak Politikaları (UDPR) geliştirmiştir. Bu politikaların ise çözüme kavuşturulabileceği, tahkime benzeyen alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemi sunmuştur. Bu çözüm yöntemi için ise beş farklı kuruluş yetkili kılınmıştır. Bu kuruluşlar ise WIPO (World Intellectual Property Organization) tahkim merkezi, Amerika’da yer alan NAF ve CPR, Kanada’da yer alan E-Resulution Konsertium ve Pekin ile Hong Kong’ta bulunan Asian Domain Name Dispute Resolution Center’dan oluşmaktadır. [11] Uyuşmazlıkların neredeyse yarısı ise WIPO tahkim kuruluşu nezdinde görülmektedir. [12]

5. UDRP


UDRP uyarınca alan adı tahkimi yalnızca UDRP başvuru şartlarının sağlandığı durumlarda, alan adı üzerinde hak iddia eden veya alan adı ile hak ihlaline uğrayan üçüncü kişiler tarafından alan adı sahibine karşı başvurulabilecek bir yöntemdir. Taraflar, kayıt kuruluşları nezdinde alan adı başvurusunda bulunur iken İnternet Alan Adları Yönetmeliği’nin 7/5. maddesi gereğince; “başvuru sırasında, üçüncü kişilerin haklarını ihlal etmeyeceklerini, alan adını hukuka aykırı bir şekilde kullanmayacaklarını ve iptal veya feragat durumunda bu işlemlerin kendi lehlerine bir hak doğurmayacağını kabul ettiklerini beyan ve taahhüt” etmelerinin yanı sıra UDRP hükümlerinin uygulanmasını da kabul etmektedirler. Dolayısıyla alan adı sahibinin taahhütlerine aykırı davranması halinde; alan adının değiştirilmesi, devredilmesi ya da terkini talep konusu yapılabilecektir.


Bununla birlikte, UDRP bir alan adının terkin, devir veya değişikliğini; “alan adı sahibi veya alan adı sahibinin yetki verdiği kişi tarafından bu yönde bir talepte bulunulması, yetkili bir mahkeme veya tahkim kararı bulunması, UDRP tahkim kararı bulunması.” hallerinin birlikte gerçekleşmiş olması şartı ile kabul etmektedir. İlgili şartların sağlanması halinde, ICANN doğrudan alan adı kayıt kuruluşuna bildirimde bulunarak, talebin ya da verilen kararın uygulanmasını sağlamaktadır.


Alan adı uyuşmazlıklarının, yerel mahkemeler nezdinde de çözümü mümkün olup UDRP belirli başlı özellikleri nedeni ile yerel mahkemelere kıyasla tercih edilmektedir. Bu sebeplerden en önemlisi UDRP tahkiminin çok kısa bir sürede sonuçlanması ve maliyetinin yerel mahkemelere kıyasla daha düşük olmasıdır. Zira UDPR tahkiminin güncel bedeli, WIPO web sitesinde belirtildiği hali ile tek hakemli başvurular için 1500 USD, üç hakemli başvurular için ise 2000 USD’ye tekabül etmektedir. Söz konusu bedellerin, yerel mahkemede görülecek bir uyuşmazlık bedeline kıyasla oldukça makul olduğu ortadadır. Bu kadar düşük bir maliyet ile yaklaşık 45 günlük bir süre içerisinde uyuşmazlığı çözüme kavuşturmak, hak ihlallerinin olumsuz sonuçlarının bir an önce ortadan kaldırılması açısından da önem arz etmektedir. Nitekim Türkiye’de görülen bir uyuşmazlığın yaklaşık iki üç sene içerisinde sonuçlandığı göz önüne alındığında, UDRP tahkiminin daha avantajlı çözümler sunduğu yadsınamaz bir gerçektir.


5.1. UDRP Başvuru Şartları


UDRP 4. maddesinde, UDPR tahkimine başvurmak için bazı hukuki sınırlandırmalar getirmiş ve her alan adı uyuşmazlığının UDRP tahkimine konu edilemeyeceği 4. maddede sarahaten belirtilmiştir.


Buna göre;


“İnternet alan adının ticari bir marka veya hizmet markası ile aynı veya iltibasa mahal verecek şekilde benzer olması (4.a.i),

TRABİS, tr Ağ Bilgi Sistemi, “Kayıt Kuruluşları”, https://www.trabis.gov.tr/page/2 , (Erişim tarihi, 16.06.2023)

İnternet alan adı sahibinin alan adı üzerinde herhangi bir hakkının veya haklı menfaatinin olmaması (4.a.ii),

İnternet alan adının kötü niyetli olarak tescil edilmesi ve kullanılması (4.a.iii)”


şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde uyuşmazlık UDRP tahkiminin konusunu oluşturacaktır. Yukarıda sayılan şartlar yönünden ispat külfeti başvuranın üzerinde olup başvuran lehine karar verilebilmesi için sayılan üç şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Şartlardan birinin dahi oluşmaması halinde başvuran lehine karar verilerek terkin veya devir gerçekleştirilemeyecektir.

Bunun dışında, yalnızca jenerik birinci derece alan adlarının UDRP tahkimine konu edilebileceği, ülke kodlu birinci derece alan adlarının ise yetkili kılınması halinde UDPR kapsamına alınacağı yukarıda belirtilmiş idi.


5.2. UDRP ve Kötü Niyet


UDRP kurallarının 4.b. maddesinde, 4.a.iii bendinde anılan “kötü niyet” kavramı ile ilgili örneklemeler verilmiştir. Bu örnekler ise;


“İnternet alan adının; davacıya, ticari marka veya hizmet markası sahibine veya davacının rekabette bulunduğu kimseye, alan adının belgelenmiş tescil masraflarını aşan önemli miktardaki bir meblağ karşılığında esasen satma, kiralama veya sair şekilde devretme amacıyla tescil veya elde edilmiş olması;

Alan adı başvurusunun, ticari marka veya hizmet markası sahibinin markasını alan adında kullanmasını engellemek amacıyla yapılmış ve bunu yaparken ticari gaye ile hareket edilmiş olması;

Alan adı başvurusunun esasen ticari rakiplerin işlerine zarar vermek amacıyla yapılması;

Alan adını kullanarak, ticari kazanç temin etmek gayesiyle, davalının markası ile kaynak, sponsorluk, ilişki veya web sitesinde ürün veya hizmetin tavsiyesi noktalarında karışıklık meydana getirmek suretiyle, internet kullanıcılarını kendi web sitesine veya başka bir siteye, kasten çekmek.” şeklindedir.


Madde metninde belirtilen örneklerin uyuşmazlık konusunda tezahür etmesi halinde kötü niyetin var olduğu kabul edilmekte ve diğer şartlar da gerçekleşmiş ise tahkim başvurusunun kabulüne karar verilmektedir.


5.3. Başvuru Usulü ve Çözüm Süreci


UDRP tahkime başvuru usulleri UDRP metninde düzenlenmiş olup başvuru formuna eklenmesi gereken bilgiler, belgeler ayrıntıları ile belirtilmiştir. Alan adı başvurusunda bulunan kişinin öncelikle UDRP kurallarının uygulanması için gerekli şartları taşıyıp taşımadığını tetkik etmesi gerekmektedir. Aksi halde başvurular olumsuz sonuçlanmaktadır. Bu nedenle başvurucunun iddialarını tevsik eder delilleri de başvuru metnine dahil etmesi yerinde bir uygulama olacaktır.


UDRP tahkim başvuruları, yalnızca ICANN tarafından yetkilendirilmiş UDRP çözüm merkezleri nezdinde yapılabilmektedir. Bu çözüm merkezleri UDRP kuralları doğrultusunda hareket etmekte usul açısından da UDRP kurallarına riayet etmektedirler. Fakat bu kurumlar, UDRP’ye aykırılık teşkil etmemek kaydı ile kendileri de ek olarak usul kuralları koyabilmektedirler.


Başvurucu, başvurusunu yaparken uyuşmazlığın tek hakem ile mi yoksa üç hakem ile mi çözümlenmesini istediğini belirtmektedir. Keza başvuru ücreti de hakem sayısına göre tayin edilmektedir. Hakemler, tek hakem seçilmiş ise uyuşmazlık merkezi tarafından sunulan listede mevcut sıraya göre görevlendirilmektedir. Üç hakemli heyetlerde ise taraflar birer hakem seçmekte ve diğer hakem ise uyuşmazlık çözüm merkezi tarafından atanmaktadır. Karar, heyet tarafından oyçokluğu ile alınmaktadır.

Alan adı ile ilgili başvuru dilekçesi, karşı tarafa tebliğ edilir ve karşı taraf başvuru dilekçesini tebliğ aldıktan sonra 20 günlük süre içerisinde cevap dilekçesini sunmaktadır. UDRP’de cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçelerinin sunulması ile ilgili herhangi bir düzenleme mevcut değildir.


Başvuru dilekçesinin verilmesi ile birlikte uyuşmazlık konusu alan adı kitlenir ve alan adının başkasına devri imkanı ortadan kaldırılmaktadır. Bu kapsamda alan adı kayıt kuruluşuna bildirimde bulunularak alan adının kitlenmesi sağlanır.


UDRP tahkimine başvurulması, uyuşmazlığın yerel mahkemeler önüne götürülmesi açısından engel teşkil etmemektedir. Zira UDRP metninde de uyuşmazlığın yerel mahkemeler önüne götürülebileceği belirtilmiş fakat böyle bir başvuruda bulunulmuş ise bunun uyuşmazlık çözüm merkezine bildirilmesi gerektiği dile getirilmiştir. Yerel mahkemelere başvurulması halinde ise hakem, mahkeme kararının verilmesini bekleyebileceği gibi karar da verebilir. Bu konudaki takdir yetkisi heyete aittir.


UDRP tahkimi kararlarının tanıma, tenfiz yoluna gidilmeksizin her ülkede doğrudan uygulanabilme imkanı mevcuttur. Ancak bu kararlara karşı yerel mahkemeler nezdinde dava açılabileceği gibi uyuşmazlık hakkında UDRP tahkimince bir karar verilmiş olması o uyuşmazlık ile ilgili mahkemeye ayrıca başvuruda bulunma hakkını ortadan kaldırmamaktadır. Bu nedenle UDRP kararlarının uygulanmasını önlemek adına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde yerel mahkemeye başvurarak kararın uygulanmasının önüne geçilebilecektir. Bununla birlikte UDRP tahkiminde, hakem kararlarına itiraz şeklinde bir usul düzenlenmemiştir. Bu nedenle karar verilmek ile sonuçlarını doğuracak, yetkili kayıt kuruluşları, yerel mahkemeler tarafından verilmiş aksi yönde bir karar yok ise UDRP kararlarını uygulayacaktır.


KAYNAKÇA


[1] Oğuz, Sefer. “İnternet Alan Adı Hakkının Hukuki Niteliğinin Değerlendirilmesi.” Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 9. cilt, no. 1, 2021, ss. 13-30. DergiPark, https://dergipark.org.tr/tr/pub/shd/issue/68699/1079897 ;

[2] TRABİS, tr Ağ Bilgi Sistemi, “Kayıt Kuruluşları”, https://www.trabis.gov.tr/page/2 , (Erişim tarihi, 16.06.2023)

[3] Oğuz, Sefer. “İnternet alan adı (domain name) haklarının korunması.“ Selçuk Üniversitesi, 2011, https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezDetay.jsp?id=9Jqt7lrGAKjYBSs3DpBc8g&no=xEj8S8n8Pvt9CO6k1u72zQ

[4] Zeynep, Yasaman “Türk ve Avrupa Birliği Hukukunda İnternette Marka Hakkının İhlali”, On İki Levha Yayıncılık, 2020, s.123-124.

[5] Yavuz, Kaplan, “İnternet Alan İsimlerine İlişkin Uluslararası Uyuşmazlıkların Çözümü Konusunda Icann Yargılama Usulü.” Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, no. 3, 2003, s.198.


[6] Yavuz Kaplan, “İnternet Alan İsimlerine İlişkin Uluslararası Uyuşmazlıkların Çözümü Konusunda Icann Yargılama Usulü”, s.700.

[7] Mehmet Bedii, Kaya, “İnternet Hukuku”, On İki Levha Yayıncılık, 2021, s. 37.

[8] Mehmet Bedii, Kaya, “İnternet Hukuku”, s. 38.


[9] ICANN, “About ICANN”, https://www.icann.org/resources/pages/welcome-2012-02-25-en, (Erişim tarihi, 16.06.2023)


[10] ICANN, “About ICANN”, https://www.icann.org/resources/pages/welcome-2012-02-25-en, (Erişim tarihi, 16.06.2023)

[11] Ahmet Galip, Kaplan, “Elektronik Ortamda İşlenen Haksız Rekabet Halleri”, On İki Levha Yayıncılık, 2020. s.164-165.

[12] Yavuz, Kaplan“İnternet Alan İsimlerine İlişkin Uluslararası Uyuşmazlıkların Çözümü Konusunda Icann Yargılama Usulü”, s.699.

[13] WIPO, “Schedule of Fees under the UDRP (valid as of December 1, 2002)” https://www.wipo.int/amc/en/domains/fees/ , (Son Erişim Tarihi, 16.06.2023)

[14] Tamer, Soysal, “İnternet Alan Adları Sistemi Ve Tahkim Kuruluşlarının Udrp Kurallarına Göre Verdikleri Kararlara Eleştirel Bir Yaklaşım”, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı : 21 Yıl : 2006/2, s.502.


[15] Yavuz Kaplan, “İnternet Alan İsimlerine İlişkin Uluslararası Uyuşmazlıkların Çözümü Konusunda Icann Yargılama Usulü” s. 705.

[16] Yavuz Kaplan, “İnternet Alan İsimlerine İlişkin Uluslararası Uyuşmazlıkların Çözümü Konusunda Icann Yargılama Usulü” s. 705.


Sanat Hukuku Enstitüsü Proje Direktörü

Av. Nurdan Gizem Oral

Comments


bottom of page