top of page
  • Yazarın fotoğrafıBerfin Ant

Yaşamının Son Anlarını Kağıda Döken Edebiyatçı: Beşir Fuad


1852 doğumlu Tanzimat Dönemi aydını Beşir Fuad; aynı zamanda bir asker, çevirmen ve fikir adamı olarak karşımıza çıkıyor. Hayat hikayesi de en az kendisi kadar sıra dışı olan Beşir Fuad, intihar ederek bilimsel bir deney gerçekleştiriyor. Özellikle 19. yüzyılın Osmanlı Devleti’nde hem intihar etmek, hem de o anları kağıda dökmek gerçekten çok yabancı bir kavram. Sanatçının amacı, ölüm ve hayat arasında olanları kağıda aktararak insanlara ölümün ve yaşamın son dakikalarının nasıl olduğunu anlatmaktı. 35 yaşında bileklerini keserek intihar ederken bu anlarda hissettiklerini kağıda aktardı ve sonrasında yaşama veda etti. Bu bilinçli intiharı Osmanlı’da büyük bir yankı uyandırdı ve intihar vakalarının artmasına da yol açtı. Bu eyleminden kaynaklı “unutturulmuş” bir şairdir de diyebiliriz. Gelin, son anlarında yazdığı satırlara beraber bakalım :


“Ameliyatımı icra ettim. Hiçbir ağrı duymadım. Kan aktıkça biraz sızlıyor. Kanım akarken baldızım aşağıya indi. Yazı yazıyorum kapıyı kapadım diyerek geriye savdım. Bereket versin içeri girmedi. Bundan tatlı bir ölüm tasavvur edemiyorum. Kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. Baygınlık gelmeye başladı.”


Gelen doktora söylediği söz ise “ Zahmet etmeyin, beş dakikalık ömrüm kaldı.” oldu.



İntiharı ve intiharıyla ilgili mektuplar Ahmet Mithat Efendi’nin “Beşir Fuad” isimli eserinde yayınlanmıştır. İntiharından hemen sonra İstanbul’da bir intihar salgınının başlaması üzerine 11 Mart 1887 tarihinde gazetelerin intihar haberleri yayınlanması yasaklanmıştır. Beşir Fuad, öldükten sonra bedenini de kadavra olarak Tıbbiye’ye bağışlamak istediğini vasiyet bırakmıştır fakat bu isteği yerine getirilmemiştir.


Sanat Hukuku Enstitüsü

Proje Direktörü

Berfin Ant

bottom of page