top of page
  • Yazarın fotoğrafıAv. Ebru Köse

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Kapsamında "Telif" Kavramı ve Telif Kazançlarında Muafiyet

1- TELİF KAVRAMI VE TELİF HAKLARI


Fikir ve sanat eserleri 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile koruma alanı bulmaktadır. Bu kanunun amacı, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir. (Madde 1 – (Değişik: 21/2/2001 -4630/1 md.))

Bu anlamda Fikir ve Sanat Eserlerinin ve onları meydana getiren eser sahiplerinin korunması bağlamında kişinin her türlü fikri emeği ile meydana getirdiği ürünler üzerinde hukuken sağlanan telif hakları önem arz etmektedir.

Telif hakkı, herhangi bir düşünsel ürününün kullanılması ve yayılması, çoğaltılması ile ilgili hakların, yasalarla belirli kişilere verilmesidir. Daha yalın bir ifadeyle, orijinal bir yaratının kopyalanmasına veya kullanılmasına izin verme hakkıdır. Telif haklarıyla birlikte eser sahibinin meydana getirmiş olduğu eser üzerindeki şahsi hakları da koruma alanı bulmaktadır.

Telif hakları eseri meydana getiren eser sahibi yaşadığı müddetçe geçerli olmaktadır. Eser sahibinin vefatının ardından ise 70 yıl süreyle telif hakları korunmaya devam etmektedir.


2- TELİF HAKKI KAPSAMINDA ESER SAHİBİNİN MALİKİ OLDUĞU HAKLAR


5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca eser sahibi, telif hakkı kapsamında; manevi ve mali haklara sahiptir.

Mali Haklar:

  • İşleme hakkı,

  • Çoğaltma hakkı,

  • Yayma hakkı,

  • Temsil hakkı,

  • İşaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı,

  • Pay ve takip hakkı.

Manevi Haklar:

  • Umuma arz hakkı,

  • Adın belirtilmesi,

  • Eserin bütünlüğünün korunması,

  • Eserin aslına erişim hakkı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu hakları ihlal edilen telif hakkı sahibi; hakkına tecavüz eden kişiye karşı tecavüzün önlenmesi, tecavüzün ortadan kaldırılması, tazminat ve ceza davası açılması gibi gerekli ihbar, şikayet yollarına başvurabilmektedir.


2.1. TELİF HAKLARINDAKİ SINIRLAMALAR


Telif hakları eser sahibi tarafından herkese karşı ileri sürülebilmektedir. Ancak toplum menfaatinin korunması ve kamunun üstün menfaatinin sağlanması gibi nedenlerle bu mutlak hakka yasalarla çeşitli sınırlamalar getirilmiştir. Mutlak hakka getirilen bu sınırlandırmalar; kamu yararı, kamu düzeni, genel ahlak gibi sebeplerle getirilen sınırlamalar ve hususi menfaat (şahsi kullanım v.b.) gibi istisnalardır.


2.2. TELİF HAKLARININ KORUNMASI


Fikir ve sanat eserleri, kendisini oluşturan eser sahibi tarafından yaratıldığı andan itibaren doğal bir koruma alanına sahip olmaktadır. Bu sebeple bu tür eserlerin herhangi bir kuruma tescil zorunluluğa da bulunmamaktadır. Bununla birlikte telif kapsamında Fikir ve Sanat Eserlerinin Kayıt ve Tescili Hakkında Yönetmeliğin 5. Maddesi uyarınca bazı eserler zorunlu tescile tabi tutulmuştur. Bunlar sinema ve müzik eserleri ile bilgisayar oyunları olarak karşımıza çıkarken bunların dışında kalan eserler, eser sahibinin isteğine bağlı olarak kayıt altına alınabilmektedir.

İsteğe bağlı kayıtta bulunmak isteyen eser sahipleri, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne başvuru yaparak tescil işlemi yaptırabilmektedirler.


3- TELİF HAKLARININ HUKUKEN KORUNMASI GEREKLİLİĞİNE YÖNELİK BİR BAKIŞ


Günümüzde dijital pazarların gün geçtikçe etki alanını arttırması ve yayın teknolojisinin giderek yaygınlaşmasına bağlı olarak çoğaltım ve dağıtım maliyetlerini azaltma politikası doğrultusunda kopyalama işlemlerinde artış yaşanmaya başlamıştır. Bu noktada kopyalamanın, eser sahibinin haklarını muhafaza ederek yapılması gerekmektedir. Hal böyle olmakla birlikte hak ihlallerinin önüne geçilebilmesi için hukuken koruma sağlanması elzem bir görev ihtiva etmektedir.


3.1. TELİF HAKLARININ İHLALİ


Eser sahibinin meydana getirdiği bir eserin kullanımına ilişkin olarak yapılacak sözleşmeler özel hukuk sözleşmeleri olarak karşılık bulmakla birlikte işbu sözleşme hükümlerine aykırı davranıldığı takdirde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanmaktadır.

Eser sahibinin eserini kullanan kişiler ile arasında bir sözleşme olmadığı durumlarda, kendisinden izin alınmadığı takdirde eseri izinsiz kullananlar hakkında dava açma hakkı saklı bulunmaktadır. Bu noktada hukuk ve ceza davaları açılmak sureti ile eser sahibinin haklarını ihlal eden kişilerin yargılanması mümkün olmaktadır.


4-TELİF KAZANCI


Telif kazancı, fikir ve sanat eserlerinden elde edilen kazançlar olarak tanımlanmaktadır. Bir başka ifade ile telif hakkının bizzat kullanılmak veya satılmak gibi yollarla değerlendirilmesi sonucunda elde edilen kazanç olarak karşımıza çıkmaktadır. Eser sahibine tanınan mali hakları, eser sahibi kendisi doğrudan kullanabileceği gibi mirasçıları da bu hakların kullanımını başkasına devredebilmekte, satabilmekte ve kiralayabilmektedir. Böylece eser sahibi, somut dünyada meydana getirmiş olduğu fikri eseri üzerindeki yaratıcı düşüncesinin karşılığı olan yararlanma ve imtiyaz hakkını çeşitli şekillerde değerlendirmek suretiyle bu kazancı elde etmektedir. Bu noktada eser sahibinin mali haklarını bizzat devrederek temlik ederek kiralayarak satarak veya diğer şekillerde kullanarak elde ettiği kazanca telif kazancı ismi verilmektedir.


5-TELİF KAZANCININ VERGİLENDİRİLME USULÜ VE MUAFİYET

5.1. GELİR VERGİSİ YÖNÜNDEN


193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65. maddesinde her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu belirtilmiş olmakla birlikte 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ‘’Serbest Meslek Kazançlarında İstisnalar’’ başlıklı 18 inci maddesinde; ‘’Müellif, mütercim, heykeltıraş, hattat, ressam, bestekâr ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının, şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeler, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video bandı, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazetede, dergi, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılatın gelir vergisinden müstesnadır’’ hükmü sabittir.

İşbu kazanç istisnasından faydalanmak için kanun koyucu tarafından, ilgili maddede yer alan fikri ürünlerin serbest meslek faaliyeti olarak meydana getirilmesi ile elde edilen gelirin serbest meslek kazancı olması ve bununla birlikte serbest meslek faaliyeti sonucu ortaya konulan yapıntıların 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca eser sayılması şartları aranmıştır.

Bununla birlikte telif kazancı istisnasından yararlanabilmek için müellif, mucit ve bunların kanuni mirasçılarının fiilen yazar, mütercim, heykeltıraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı olmaları ve bu işlerle bizzat uğraşmaları zaruri değildir. Zira kişinin bir işyerinde çalışmakla birlikte yaptığı işle ilgili ya da ilgisiz telif kazançları konusuna giren herhangi bir eseri vücuda getirip satması, kişinin telif kazançları istisnasından yararlanmasına bir engel oluşturmamaktadır.

Telif hakkı kazancından muafiyetin uygulanamayacağı durumlar ise sözü edilen eserlerin telif haklarının satılması, devir ve temliki ve kiralanması dışında, sahnede sergilenmesi veya konserde okunması, çoğaltılarak üçüncü kişilere satılması suretiyle elde edilen kazanç, serbest meslek kazancı olup istisna kapsamında değerlendirilmemektedir. Bu nedenle vergilendirilmesi gereken bir kazanç olarak karşımıza çıkmaktadır.

Öyle ki, Danıştay 3.Dairesi 28.11.2012 tarih ve 2010/ 2303 Esas- 2012 / 3985 Karar sayılı ilamında; ‘’… internet servis sağlayıcılarından sanal alan kiralamak suretiyle kurulan internet sitesinde yazılımı yapılan bilgisayar programındaki oyunun belli bir bedel karşılığı internet kullanıcılarına sunularak elde edilen kazancın ticari kazanç olduğuna hükmedilmiştir.’’


5.2. KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN


Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1.maddesi uyarınca, serbest meslek kazancı çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler, Katma Değer Vergisi'ne tabi olmakla birlikte bu bağlamda, telif hakkına konu olan hususlarda devamlılık arz edecek şekilde faaliyette bulunulması ve işin mutat hale getirilmesi durumunda telif kazancı üzerinden % 17 oranında KDV kesilmektedir.. Ancak, devamlılık teşkil etmeyecek şekilde elde edilen serbest meslek kazançları (telif kazancı) KDV'ye tabi olmamaktadır.


6- GELİR VERGİSİ İSTİSNASINDAN FAYDALANMAK İÇİN NE YAPILMALIDIR?


Eser sahiplerinin, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Telif Hakları Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ‘’İsteğe Bağlı Kayıt-Tescil’’ işlemini yaptırmaları ve işlem sonucunda düzenlenecek kayıt-tescil belgesi ile Maliye Bakanlığının ilgili birimlerine (Vergi Dairesi Başkanlıkları/Müdürlükler, Defterdarlık) başvurmaları gerekmektedir. Yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı ve diyalog yazarı, (varsa) animatörler, düzenlenmiş ise Zorunlu Kayıt-Tescil Belgesi ile Maliye Bakanlığının ilgili birimlerine başvurabilmektedirler.

Sanat Hukuku Enstitüsü

Direktör

Av. Ebru Köse


[1] Hususiyet ile kast edilen; eserin, eser sahibine özgü özellikleri ihtiva etmesidir.


KAYNAKÇA

  1. Suluk, Cahit. Fikri Mülkiyet Hukuku / Cahit Suluk, Rauf Karasu, Temel Nal. Seçkin Yayıncılık, 2017. EBSCOhost,search.ebscohost.com/login.aspx?direct=true&db=edstur&AN=edstur.TURCADEMY262 5&site=eds-live.Accessed 3 December 2020

  2. https://www.telifhaklari.gov.tr/Eser-Sahipleri-Icin-Gelir-Vergisi-Muafiyeti

  3. Mustafa ÖZYÜREK, Erdal Sönmez Telif Kazançlarında Vergileme

bottom of page