top of page
  • Beyza Özgün

Haksız Rekabetin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'ndaki Görüntüsü

1. Giriş


Borçlar Kanunu'nun 48. maddesinde ve Türk Ticaret Kanunu'nun 56-65. maddeleri arasında düzenlenen haksız rekabet, anayasal bir hak olan rekabet hakkını kötüye kullanmayı engellemek için hüküm altına alınmış kurallardan ibarettir. Diğer bir deyişle haksız rekabet kuralları, rekabetin kötüye kullanımına yol açacak nitelikte davranışların önüne geçilmesi amacına yöneliktir[1]. Bu yazıda haksız rekabetin fikir ve sanat eserleri kanunundaki görüntüsü incelenecektir.


2. FSEK Madde. 83 ve 84’ün Kapsamı


5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun altıncı bölümünde haksız rekabete ilişkin iki hükme (FSEK m. 83-84) yer verilmiştir. Bu hükümler haksız rekabet hallerini özel olarak düzenlemektedir. Yazının konusu olan haksız rekabetin özel görünümleri incelenmeden önce eser kavramı üzerinde durulması gerekmektedir.


5846 Sayılı Yasanın eserin tanımıyla ilgili 1/b maddesinde “Sahibinin hususiyetini taşıyan …her nevi fikir ve sanat mahsulleri” hükmünü getirmiştir. Buradaki “sahibinin hususiyeti taşıma” unsuru yaratıcı fikri çabayı ve yeniliği ifade etmektedir. 5846 Sayılı Yasa, “Sahibinin hususiyetini taşıması” koşuluyla dört eser grubundan birine giren fikri ve sanatsal çabaları eser saymaktadır[2].


Buna göre fikir ve sanat ürünleri, hususiyet taşımaması ya da 5846 Sayılı Yasa’da öngörülen dört eser grubundan birine girmemesi halinde eser niteliğine sahip olamayacaktır. Bu ürünlerin fikri hak korumasından yararlanması da mümkün değildir zira fikri hak “bir eser üzerinde sahip olunabilecek maddi ve manevi hakların tamamını ve komşu haklarını[3]’’ ifade etmektedir.


Fikri hak korumasından yararlanamayan, eser niteliği taşımayan, bu düşünce ürünleri FSEK m.83 vd maddelerinde haksız rekabet hükümlerine göre koruma altına alınmıştır. Ancak unutulmamalıdır ki FSEK ve TTK arasındaki ilişki özel kanun ile genel kanun ilişkisidir. Eser niteliğini haiz olmayan fikir ve düşünce ürününün FSEK haksız rekabet hükümleri ile de korunamadığı halde uyuşmazlık bu kez TTK haksız rekabet ilkeleri ile çözülmeye çalışılacaktır.


2.1 Ad ve Alametler


Bir eserin adı, eseri diğer eserlerden ve sair fikri ürünlerden ayırt etme işlevi görür. Bu nedenle eserin ismi ekonomik bakımdan büyük önem taşır[4].


Fikir ve sanat eserleri kanununa göre eserin adı “eser” kabul edilmemektedir. Adın FSEK m.83 korumasından yararlanabilmesi için öncelikle, kamuya sunulmuş esere verilmiş bir adın başka bir eserde kullanılması gerekmektedir. Kullanılan adın eserden alınıp yine bir eserde kullanılmadığı hallerde madde 83 hükmü uygulanamayacaktır.


Bir diğer şart ise ad, ayırt edici niteliğe sahip olmalıdır. Umumen kullanılan adlar iltibasa meydan veremeyeceği için koruma kapsamında değildir. Örneğin “Borçlar Hukuku Dersleri” adlı bir eserin bu korumadan yararlanması mümkün değildir.


Son olarak iltibasa meydan verebilecek kullanımlar koruma kapsamındadır. Nitekim umumi olarak kullanılmayan, ayırt edici niteliğe sahip iki adın birbiriyle karıştırılmasına yol açılması gerekmektedir. Eser çeşitlerinin aynı olması aranmamakla beraber iltibas ihtimali değerlendirilirken göz önünde bulundurulmaktadır.


Alametler ve çoğaltılmış nüshaların ise tanımı yapılmamıştır bu sebeple neyin kastedildiği madde metninden anlaşılmamaktadır. Öğretide çeşitli tanımlar yapılmakla beraber bu yazımızda, alameti eseri tanıtan işaret ve semboller; çoğaltılmış nüshaların şekillerini ise dış görünüm olarak tanımlayacağız. Alametler ve çoğaltılmış nüshaların şekilleri de ad için anlatılan üç koşulu sağladığı taktirde korumadan yararlanabilecektir[5].


FSEK ’in 83/5.maddesi; tecavüz eden tacir olmasa bile birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete ilişkin hükümler uygulanacaktır fıkrası ile haksız rekabet halinde TTK m.56 vd. hükümlerinin uygulanacağına atıfta bulunmuştur.

Her ne kadar ileri sürülecek talepler yönünden haksız rekabet hükümlerine atıf yapılmışsa da söz konusu haksız rekabet hali FSEK’te düzenlendiği ve bu kanunda düzenlenen hukuki ilişkilerden doğan davalara bakma görevli ihtisas mahkemesine ait olduğu (FSEK m.76) için FSEK m.83’ten doğan uyuşmazlıklarda ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Mahkemeleri görevli olacaktır[6].


2.2 İşaret, Resim ve Ses


FSEK m.84 hükmü birinci fıkra ile işaret, resim veya sesi; üçüncü fıkra ile de fotoğraf resim ve sinema mahsullerini koruma altına almıştır.


Madde 84 – Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir.

Tevacüz eden tacir olmasa bile birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete mütaallik hükümler uygulanır.


Eser mahiyetinde olmıyan her nevi fotoğraflar, benzer usullerle tesbit edilen resimler ve sinema mahsulleri hakkında da bu madde hükmü uygulanır.


Tekinalp, bir işaret marka ise, ya da bir ses veya resim, fikir ve sanat eseri niteliği taşıyorsa, bunların kayda alınmaları halinde ya eser veya komşu haklar çerçevesinde ya da tasarım yahut marka olarak himaye göreceklerini belirtmiştir[7]. Madde hükmünde sayılan ürünler bu kapsamda korunamıyor ise FSEK m.84 haksız rekabet ilkeleri ile koruma altına alınacaktır.


Madde korumasından, ürünleri nakle yarayan bir alet üzerine tespit eden veya ticari amaç ile haklı olarak çoğaltan kişiler yararlanır. Bu kişiler ürünlerin üçüncü bir kişi tarafından aynı vasıta ile çoğaltılmasını ve yayımlanmasını engelleyebilir. Ancak şu hususa dikkat edilmelidir; Maddede eser sahibinin ürününün izni olmaksızın çoğaltılması halinden bahsedilmemektedir. Zira bu kullanım, FSEK m.22 vd maddelerinde düzenlenen yayma ve çoğaltma hakkına dayanarak engellenmektedir[8]. Burada izin ile ticari maksatla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kişinin emeği, tecavüz eden üçüncü kişiye karşı korunmaktadır.


Madde hükmünde korunan bir diğer grup fikir ve sanat ürünü, fotoğraf, resim ve sinema mahsulleridir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; yine eser mahiyetinde olmayan fotoğraflar benzer usullerle tespit edilen resimler ve sinema mahsulleri için hükmün uygulanabileceğidir.


FSEK m.84/2, tecavüz eden tacir olmasa bile birinci fıkra hükmüne aykırı davrananlar hakkında haksız rekabet hükümleri uygulanır düzenlemesi ile TTK m.56 vd. hükümlerinin uygulanacağına atıfta bulunmuştur.


SONUÇ


Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun altıncı bölümünde haksız rekabete ilişkin iki hükme (FSEK m. 83,84) yer verilmiştir. Haksız rekabet ilkesinde sayılan ürünler fikri ürün niteliği taşıyor ise ya da marka, patent gibi özel hükümler ile korunuyor ise; gerek koruma kapsamında olduğu kanun hükümleri gerek TTK kapsamında haksız rekabet hükümleri uygulanabilecektir. Zira FSEK ve TTK arasındaki ilişki genel kanun özel kanun ilişkisidir. Zarar gören daha lehine düzenlemeler içeren hükme başvurarak zararının tazminini talep edecektir. Şayet tecavüze uğrayan hak veya ürün özel hükümlerin koruma alanına girmiyorsa, bu takdirde yalnızca haksız rekabet hükümleri uygulama alanı bulabilecektir[9].

Madde korumanın nasıl olacağını, açılabilecek davaları hükme bağlamamıştır. Bunun yerine “TTK Haksız Rekabet Hükümleri” ile ilişkinlendirilmiştir.

Haksız rekabet dolayısıyla tespit, men, ref ve tazminat davaları açılabilir hükmün ilanı istenebilir. Diğer davalar için kusur aranmamakla beraber tazminat davalarının açılabilmesi için kusur aranmaktadır.


Sanat Hukuku Enstitüsü

Proje Direktörü

Beyza Özgün





Kaynakça

BALLI, M. (2015). Türk Ticaret Kanunu’na Göre Haksız Rekabet Kavramı ve Unsurları. Gümrük ve Ticaret Dergisi, (5), 62-72.

Karaman Odabaşı, Fatma. Uygulamada Fikri Mülkiyet Haklarının Haksız Rekabete Konu Olması. Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, 2014.

Kılıçoğlu, A. M. (2013). Eser Sayılmayan Fikri Ürünler ve Eserin Adı ve Alametleri Üzerindeki Haklar. Prof. Dr. Aydın Zevkliler’e Armağan, İzmir, 1585-1636.

Sarıöz, A. İpek. (2012), Haksız Rekabetten Doğan Uyuşmazlıklarda Uygulanacak Hukuk ve Yetkili Mahkeme, On İki Levha, İstanbul.

Suluk, Cahit/Karasu, Rauf/ NAL, Temel: Fikri Mülkiyet Hukuku, Ankara 2021.

YAVUZ Levent/ALICA Türkay/MERDİVAN Fethi, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, C. I- II, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2013.

YILDIZ, O. A. (2020). Telif Hukuku ve Haksız Rekabet Hukuku Çerçevesinde Eser Adlarının Korunması. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 26(2), 1371-1387.

[1] (Sarıöz, 2012: 1). (BALLI, M. (2015). Türk Ticaret Kanunu’na Göre Haksız Rekabet Kavramı ve Unsurları. Gümrük ve Ticaret Dergisi, (5), 62-72.) [2] Kılıçoğlu, A. M. (2013). Eser Sayılmayan Fikri Ürünler ve Eserin Adı ve Alametleri Üzerindeki Haklar. Prof. Dr. Aydın Zevkliler’e Armağan, İzmir, 1585-1636. [3] https://ticaret.gov.tr [4] Suluk, Cahit/Karasu, Rauf/ NAL, Temel: Fikri Mülkiyet Hukuku, Ankara 2021, s 52. [5] Suluk/Karasu/Nal, s 53 [6] Güneş, İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, 2. Baskı, Ankara, 2015. (YILDIZ, s.1379.) [7] Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hakları, s. 288; Kılıçoğlu, Fikri Haklar, s.147; Ateş, Fikri Hukukta Eser, s. 419; Öztan, s. 761, 762; Erdil, Fikir ve Sanat Eserleri, s. 788. (Karaman Odabaşı, s.102) [8] Yavuz/Alıca/Merdivan, s. 2828 (Karaman Odabaşı, s.104) [9] https://kesikli.com/tr

bottom of page