
"Hâlâ oynadığımız rollerle dolu dünya. Biz, hoşa gidiyor muyuz diye kaygılandıkça, ölüm de oynamakta, aldırmaksızın beğenilmediğine." Rilke
Simsiyah fonda, bir mezar taşı üzerinde beliren beyaz melek, tıpkı içimizdeki gibi kutupsal bir karanlık ve ışık oyununu sahneliyor.
"Ruh ressamı" olarak anılan Thayer, oluşturduğu kanatlı figürlerin birçoğunda, keder üzerine düşüncelerini beden ile ruh arasındaki ilişiğe dayandırarak anlatıyor. "Resim yapmanın tüm temeli, resimdeki her nesnenin arka planına karşıtlık oluşturmasıdır." diyen ressam; yaşam ve ölümün ortasında bir figür seçiyor ve güzelliğin en lekesiz halini, beyaz sakince kıvrılan eteğiyle dindirerek romantik bir idealizme dönüştürüyor.
Eserin alt kompozisyonunda ressamın üç çocuğunun portresine yer verdiği, meleğin ise vefat eden eşini imgelediği söyleniyor. Sanat dünyası, Thayer'in meleklerini ‘eski bir zevkin duygusal kalıntıları’ olarak nitelendirse de, eser, içinde sevgiyi unutulmaya karşı bir ışık gibi saklıyor.
"Şüphesiz, hayatım boyunca kuşlara olan tutkum, resimlerime kanatlar koymamı sağladı; ama öncelikle, figürlerin hareketini açıklamaya gerek olmayan yüce bir atmosferi sembolize etmek için muhtemelen daha fazla kanat taktım.” Thayer
Sanat Hukuku Enstitüsü
Direktör
Stj. Av. Gamze Elif Okşaş
Comments