top of page
  • Yazarın fotoğrafıAv. Mustafa Zorbozan

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Uyarınca Eser Sahibi ve Eser Sahibinin Hakları


A. Giriş

Sanat, yıllardan bu yana toplumların gelişiminde öne çıkan başlıca unsurlardan biri olmuştur. Gelişen teknoloji ile birlikte de üretim ve yayım hızı artmış, bununla beraber de eser sahipliği kavramı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan haklar son derece önem kazanmıştır. Ülkemizde de eser sahibinin hakları 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile korumaya alınmış, zaman içerisinde imzalanan uluslararası anlaşmalar doğrultusunda da kanunda değişiklikler yapılarak bu noktada etkin bir hukuki koruma amaçlanmıştır.


B. Eser Sahibi

Eser sahibi onu meydana getiren kişidir. Gerçekten de 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 8/1’de de eser sahibi “bir eserin sahibi onu meydana getiren kişidir” şeklinde tanımlanmış ve eser sahipliğinin ortaya çıkan maddi fiil sonucu eserin oluşturulması ile birlikte kendiliğinden elde edileceği kabul edilmiştir. Burada değinilmesi gereken önemli noktalardan bir tanesi; yalnızca fiil ehliyeti sahibi kimselerin değil, kanun hükmü dikkate alınarak eser sahipliğinin ortaya konacak maddi fiilin bir sonucu olarak kendiliğinden elde edilecek olması sebebiyle fiil ehliyeti olmayanlar ile eser sahibi olma iradesiyle hareket etmeksizin kendi hususiyetini taşıyan bir ürün ortaya koyan kişilerin de eser sahipliğini elde edeceğidir. Yine işleme veya derleme eserler bakımından da eser sahibi, asıl eser sahibinin hakları saklı kalmak kaydıyla işleme veya derleme eseri ortaya koyan gerçek kişilerdir. Ancak tüm bunları kabul etmekle birlikte bazı durumlarda ortaya konan eserin sahibi tek kişi olmamaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken husus birden fazla kişi tarafından ortaya konan eserin kısımlara ayrılıp ayrılamadığıdır.


Birden çok kişinin meydana getirdiği eser, kısımlara ayrılabiliyorsa ortak (müşterek) eser sahipliğinden söz edilir. Bu halde eser sahiplerinden her biri meydana getirdiği kısmın/bölümün sahibidir. Ortak eser sahipliği, daha önceden meydana getirilmiş bağımsız eserlerin bir araya getirilmesiyle de ortaya çıkabilir. Ancak her halükârda ortak eseri oluşturan her bir eser bölümü, birbirinden bağımsız bir şekilde değerlendirilebilir nitelikte olmalıdır¹. Bu konu 5846 FSEK Madde 9/1’de yer alan düzenlemede de “birden fazla kimselerin birlikte vücuda getirdikleri eserin kısımlara ayrılması mümkünse, bunlardan her biri vücuda getirdiği kısmın sahibi sayılır.” şeklinde düzenleme altına alınmıştır.

Birden çok kişi tarafından her bir paydaşın hususiyeti ve katkısıyla ortaya çıkarılan bir eser söz konusu ve bu eser ayrılmaz bir bütün teşkil ederek eser sahiplerinin eserin hangi kısmı üzerinde hak sahibi olduğu anlaşılamıyorsa burada iştirak (elbirliği) halinde eser sahipliğinden bahsedilir. Burada eser sahibi onu meydana getirenlerin birliğidir ve bu birliğe adi şirkete ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Örnek vermek gerekirse sinema eserlerinde yönetmen, senarist, diyalog yazarı, besteci, iştirak halinde eser sahipleridir.

C. Eser Sahibinin Hakları

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile eser sahibinin hakları maddi ve manevi haklar olmak üzere iki ayrı konu başlığı altında korumaya alınmıştır.

1. Manevi Haklar

Eser sahibinin manevi hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda numerus clausus ilkesi uyarınca 14 ila 17 maddelerde düzenlenmiştir. Eser sahibinin kanunda sayılan manevi haklarının hiçbiri hayatta iken veya öldükten sonra olup olmadığı herhangi bir önem arz etmeksizin feragat edilemez, devredilemez ve hukuki işlemler ile sınırlanamaz. Manevi haklar münhasır haklardan olup herkese karşı ileri sürülmesi mümkündür. Eser sahibinin manevi hakları şunlardır:

1.1 Kamuya Sunma (Umuma Arz) Hakkı

Kamuya sunma; eserin, sahibinin kişisel çevresinin dışına çıkmasıdır. Burada korunan, ilk sunumdur. Bu doğrultuda eser sahibinin örneğin tablolarını sergilemeden önce kendi kişisel çevresine tanıtması kamuya sunma sayılmaz. Bu hak münhasıran eser sahibine ait olup şu yetkileri içermektedir:

-Kamuya sunulup sunulmayacağı,

-Kamuya sunmanın zamanı,

-Kamuya sunmanın tarzı.²

1.2 Adın Belirtilmesi Hakkı

5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu eser sahibine eserini kendi adı yahut takma adı veya adsız olarak kamuya sunma yetkisini tanımıştır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, eser sahibi aksini belirtmediği takdirde aslolan eser sahibinin isminin belirtilmesidir. Eser sahibi eserin umuma arzı esnasında takma ad kullanmış veyahut eserini isimsiz olarak yayımlamış olsa dahi her zaman bu eserin kendisine ait olduğunu açıklama hak ve yetkisine sahiptir.


1.3 Eserde Değişiklik Yapılmasını Önleme Hakkı

Eserde değişiklik yapılmasını önleme hakkı eserin eser sahibi tarafından ortaya konduğu şekliyle mevcut varlığını ve bütünlüğünü koruma amacı taşımakta olup eser sahibinin izni olmadıkça eserde veya eser sahibin adında kısaltmalar, ekleme ve başka değiştirmeler yapılamaz. Bununla birlikte eser sahibi yazılı izin vermiş olsa dahi şeref ve itibarını zedeleyecek veya eserin mahiyet ve hususiyetlerini bozan her türlü değiştirilmeleri menedebilir. Menetme yetkisinden bu hususta sözleşme yapılmış olsa bile vazgeçmek hükümsüzdür.

1.4 Eserin Aslına Ulaşma Hakkı

Eserin aslına ulaşma hakkı münhasıran eser sahibine tanınmış bir hak olup, eser sahibine, eserin aslını elinde bulunduran malik veya zilyedden geçici bir süre kullanmak üzere eseri talep etme hak ve yetkisini vermektedir. Bu hak yalnızca kanunda sayılan FSEK 4/1’de sayılan Güzel Sanat Eserleri, FSEK 2/1 sayılan ve el yazısıyla yazılmış eserler ve FSEK 3. Madde ’de sayılıp da bestecilerin el yazısıyla yazılmış musiki eserleri bakımından geçerlidir.

1.5 Sergileme (Teşhir) Hakkı

Eser sahibi, eserin tek ve özgün olması durumunda kendisine ait tüm dönemleri kapsayacak çalışma ve sergilerde kullanmak üzere koruma şartlarını da yerine getirmek kaydıyla iade edilmek üzere eseri isteyebilir.

1.6 Eseri Tahrip Etmeyi Önleme Hakkı

Bu hak ile aslın malikinin eser sahibinin yapmış olduğu sözleşme şartlarına göre eser üzerinde tasarruf edebileceği ancak eseri bozamayacağı, yok edemeyeceği ve eser sahibinin haklarına zarar veremeyeceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme bir noktada malikin mülkiyet hakkına eser sahibi lehine bir sınırlama getirildiği şeklinde değerlendirilebilecek olsa da her somut olay kendi içerisinde değerlendirilmeli ve sınırlamanın “eser sahibinin haklarına zarar vermeme” ile bağlı olduğu dikkate alınmalıdır.

2. Mali Haklar

Eser sahibinin mali hakları, eserin sahibinin eserden ekonomik olarak faydalanmasına imkân tanıyan haklar olup eser sahibinin ölümü ile birlikte miras yoluyla intikal edebileceği gibi eser sahibi hayattayken de sözleşme ile başkalarına devredilmesi mümkündür. Ancak önemle belirtilmesi gerekir ki eser sahibinin mali hakları birbirinden bağımsızdır ve bir mali hakkın lisans veya devir gibi hukuki işlemlere konu olarak başkalarına geçmesi eser sahibinin diğer mali haklarını etkilemez. Mali haklar mutlak hak statüsünde olup herkese karşı ileri sürülebilmektedir.


Eser sahibinin mali hakları kanunda sayılmış olup şunlardır:

2.1 İşleme Hakkı

Bir eserden, onu işlemek suretiyle faydalanmak hakkı münhasıran eser sahibine ait olduğu gibi eser sahibi bir başkasına eserini işleme hakkı tanıyabilir. Ancak kendisine bu hak tanınan kişi eseri yalnızca eser sahibinin izin verdiği ölçüde işleyebileceği gibi yine eser üzerinde yapacağı değişiklikler eser sahibinin şeref ve itibarını zedeleyecek nitelikte olmamalıdır. Ayrıca işlenme eser sahibi işlenme eseri üzerinde yeni değerlendirmeler yapılması için de yine bağımsız eser sahibinden ayrıca izin almak zorundadır. Şöyle ki başka bir dilden çeviri yapılmak suretiyle işlenmiş bir eser üzerinde çeviriyi gerçekleştiren kişi işleme eser sahibi olarak çeviri eserden faydalanabilir ancak çeviri eseri farklı bir şekilde işlenerek tiyatro oyunu veya sinema eseri olarak kullanılabilmesi için yine bağımsız eser sahibinden izin almak durumundadır.

2.2 Çoğaltma Hakkı

Bir eserin aslını veya nüshalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli olarak çoğaltma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Çoğaltma hakkı eserin aslının aynen kopyalanmasıdır. Eserlerin aslından ikinci bir kopyasının çıkarılması ya da eserin işaret, ses ve görüntü nakil ve tekrarına yarayan, bilinen ya da ileride geliştirilecek olan her türlü araca kayıt edilmesi, her türlü ses ve müzik kayıtları ile mimarlık eserlerine ait plan proje ve krokilerin uygulanmasın da FSEK Madde 22 uyarınca çoğaltma olarak düzenlenmiştir.

2.3 Yayma Hakkı

Bir eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını, kiralamak, ödünç vermek, satışa çıkarmak veya diğer yollardan dağıtmak hakkı münhasıran eser sahibine ait bir haktır. Yayma işleminin gerçekleşmesi için eserin fiziksel olarak piyasaya sürülmesi yeterlidir. Eserin fiziksel olarak piyasaya sürülmesi işlemi eserin satışı, kiralanması veya ödünç vermesi yoluyla gerçekleşebilir.

2.4 Temsil Hakkı

Bir eserden doğrudan doğruya yahut işaret, ses veya resim nakline yarayan araçlarla umumi mahallerde okumak, çalmak, oynamak, ve göstermek gibi temsil suretiyle faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Temsilin umuma arz edilmek üzere vuku bulduğu mahalden başka bir yere herhangi bir teknik vasıta aracılığıyla taşınmasına ilişkin hak ve yetki de eser sahibine aittir.

2.5 Yayın Yolu ile Umuma İletim ve Dijital Ortamda Umuma Erişimi Sağlama

Bir eserin aslını veya çoğaltılmış nüshalarını, televizyon, bilgisayar uydu ve kablo gibi yayın yapan kuruluşlar vasıtasıyla yayınlanması ve yayınlanan eserlerin bu kuruluşların yayınlarından alınarak başka yayın kuruluşları tarafından yeniden yayınlanması suretiyle umuma iletilmesi hakkı eser sahibine aittir. Eser sahibi, eserinin aslı ya da çoğaltılmış nüshalarının telli veya telsiz araçlarla satışı veya diğer biçimlerde umuma dağıtılmasına veya sunulmasına ve gerçek kişilerin seçtikleri yer ve zamanda eserine erişimini sağlamak suretiyle umuma iletimine izin vermek veya yasaklamak hakkına da sahiptir.

D. Hakların Koruma Süresi

Eser sahibine 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca tanınmış manevi hakların koruması herhangi bir süre ile sınırlandırılmamıştır.


Mali haklar ise koruma süresi bakımından manevi haklardan farklı olarak zamanla sınırlandırılmıştır. Buna göre eser sahibinin kanundan doğan mali hakları 5846 Sayılı Kanunun 46 ile 47. Maddelerinde belirtilen haller istisna tutulmak kaydıyla eser sahibinin yaşadığı sürece ve ölümünden itibaren 70 yıldır. Eğer eser sahibi birden fazla ise koruma süresi olan ölümden itibaren 70 yıl, hayatta kalan son eser sahibinin ölümünden itibaren hesaplanarak tespit edilir.

E. Sonuç

Fikir ve sanat eseri sahiplerinin hakları 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu tarafından getirilen düzenlemeler uyarınca korunmaktadır. Yasa koyucu, getirdiği düzenlemeler ile her türlü istisnai hali ve teknik hususları yasa kapsamına alarak eser sahipleri bakımından etkin bir hukuki koruma sağlamayı amaçlamaktadır. Bu noktada yine de günümüzde gelişen teknoloji, kolay ulaşılabilirlik ve artan yayım hızı sebebiyle yasanın belli noktalarda eser sahiplerinin haklarını korumada yetersiz kaldığı söylnebileceği gibi gelecek dönem itibariyle mutlak surette değişiklikler gerektirdiği gerçeği ise kaçınılmazdır.


Sanat Hukuku Enstitüsü

Yönetim Kurulu Başkanı

Av. Mustafa Zorbozan


Kaynakça

(1) K: Suluk Cahit, Karasu Rauf, Nal Temel, Fikri Mülkiyet Hukuku, Seçkin, Eylül 2018(Ankara), Sayfa 80.

(2) K: Suluk Cahit, Karasu Rauf, Nal Temel, Fikri Mülkiyet Hukuku, Seçkin, Eylül 2018(Ankara), Sayfa 85.


bottom of page